Get Mystery Box with random crypto!

Hakkın Yolunda, Milletin Yanında

لوگوی کانال تلگرام ilter — Hakkın Yolunda, Milletin Yanında H
لوگوی کانال تلگرام ilter — Hakkın Yolunda, Milletin Yanında
آدرس کانال: @ilter
دسته بندی ها: دستهبندی نشده
زبان: فارسی
مشترکین: 489
توضیحات از کانال

Bu kanal Türk Milleti’nin hizmetindedir.
Bu kanalın sahibi “Ben Türk’üm” diyenlerdendir.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene

Ratings & Reviews

2.50

2 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

0

4 stars

0

3 stars

1

2 stars

1

1 stars

0


آخرین پیام ها

2022-07-07 16:29:52
Madem ki Türk’üz diyoruz, o zaman her yerde, her zaman, her anda, bir Türk gibi görür, bir Türk gibi düşünür, bir Türk gibi duyur, ve bir Türk gibi yazmalıyız.

Madem ki Türk’üz diyoruz, o zaman her yerde, her zaman, her anda, Türkçe konuşalım, Türkçe düşünelim, Türkçe yazalım, Türkçe sevelim, umudumuz Türkçe olsun.


Ömer Seyfettin

Börü Budun Türkçü Paylaşım

@ilter
134 viewsedited  13:29
باز کردن / نظر دهید
2022-06-30 03:48:37
Mustafa Kemal Atatürk:

Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir”.

@ilter
192 viewsedited  00:48
باز کردن / نظر دهید
2022-05-20 03:57:10
Mustafa Kemal Atatürk:

"Ben, 1919 senesi Mayıs’ı içinde Samsun’a çıktığım gün elimde, maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu ulusal kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım”.

@ilter
781 viewsedited  00:57
باز کردن / نظر دهید
2022-02-20 01:00:25 هویت ایرانی: نقدی بر رویکردهای شرق‌شناسانه

معرفی
کتاب «ایران به عنوان ملت خیالی» اثر مصطفی وزیری


نویسنده: امیر فخرایی، دکتری گروه مطالعات تعلیم و تربیت، دانشگاه بریتیش کلمبیا، کانادا
ترجمه: افشین جهاندیده


کتاب مصطفی وزیری تحت عنوان «ایران به عنوان ملت خیالی» (۱۹۹۳) تحقیقی است در ساخت ایران و ساخت هویت ملی ایرانی به کمک تحلیل نقادانۀ الف) پیدایی هویت ملی در اروپا ب) ساخت هویت ایرانی در آثار شرق‌شناسان و ج) ظهور هویت ایرانی در سده‌های نوزدهم و بیستم به یمن عوامل منطقه‌ای و دخالت‌های استعماری در خاورمیانه. این کتاب تحلیلی است نقادانه از این که چگونه الگوی آریایی، تقسیم‌بندی‌های زبان هندو ـ اروپایی، کاپیتالیسم، استعمارگری، شرق‌شناسی و ملی‌گرایی در شبکه‌ای از مناسبات نابرابر قدرت میان شرق و غرب در بافت ایران فصل مشترک می‌یابند. او مسئلۀ روش‌ها و نظریه‌های لغت‌شناختی و تاریخ‌نگاری و کاربرد آنها در ساخت تاریخ، جغرافیا و زبان ملی در ایران را طرح می‌کند و می‌گوید «از لغت‌شناسی به منزلۀ بنیانی برای نظریه‌پردازی «نژاد» و تقلیل ساختار تاریخی پیچیدۀ شرق به بافت‌های کم‌بنیۀ ملی استفاده شده است» (ص۶۲).

وزیری در مقام پژوهشگر مرکز مطالعات خاورمیانه در دانشگاه کالیفرنیا در برکلی، معتقد است که دوره‌بندی تاریخ ایران به دورۀ پیش از اسلام و پس از اسلام و گرایش به ارتباط دادن مرزهای جغرافیایی به «نژاد»، زبان و فرهنگ، دو میراث شرق‌شناسی است که شماری از روشنفکران برجستۀ ایرانی متأثر از آن هستند. هدف نویسنده نوشتن متنی غیرایدئولوژیک است که دیدگاه سیاسی خاصی را ترویج نکند و نژادپرستانه، ملی‌گرا و سلطه‌جویانه نباشد. به عبارتی، نویسنده با بهره‌گیری از شرق‌شناسی ادوارد سعید، «جماعات خیالی» نوشتۀ بندیکت اندرسن و «سنت‌های ابداعی» اثر اریک هابسباوم، متون شرق‌شناسانه و ایرانی را ساختارشکنی می‌کند.

همچنین این کتاب تا حدودی انعکاس تجربه‌های زندگی مؤلف و مشاهده‌های او از اجرای سیاست انقلاب سفید در ایران است. او نشان می‌دهد که چگونه «شرق‌شناسی غربی و پژوهشگران ایرانی با قرار دادن بازسازی و تأویل تاریخی از ایران در امتداد خط ملی و «نژادی»، آنها را کژنمایی کرده اند» (ص ۲۱۳).

وزیری معتقد است ایران به منزلۀ یک تمامیت ملی، ساختی جدید است. [در واقع] این تمامیت، ابداع نابه‌جای شرق‌شناسانی است که از دیدگاه‌های متعصبانه، ملی‌گرایانه و «نژادپرستانۀ» سدهٔ هجدهم و نوزدهم بهره می‌گیرند تا ملت‌های غیراروپایی را بسازند. او می‌گوید چنین دیدگاه‌هایی اروپا ... محور و دارای رویکردی خطی است و نشانگر گرایش اروپاییان به «تصویر و ساخت» تداومی تاریخی میان «نژاد»، منطقه و زبان به منزلۀ بخشی از تحقیقات‌شان در مورد گذشتۀ اروپا در قالب پارادایم تکامل است. او می‌گوید حوزه‌های علوم اجتماعی نظیر تاریخ‌نگاری، بن ـ واژه‌شناسی و مطالعات در مورد ایران همگی بر این فرض «غلط» استوارند که تفاوت‌های زبانی ضرورتاً بر تفاوت‌های «نژادی، قومی و ملی دلالت دارند. به عبارتی او معتقد است که ایران یک نام‌گذاری جغرافیایی است و «نژادی» خاص، زبانی بومی یا فرهنگی واحد را نشان نمی‌دهد.

به اعتقاد نویسنده، ساخت ایران به منزلۀ یک ملت ـ دولت باستانی تا حدودی بازتاب‌دهندۀ درجۀ پذیرش دیدگاه‌های شرق‌شناسانه از سوی روشنفکران ایرانی و تا حدودی هم نشان‌دهندۀ درجۀ ادغام این دیدگاه‌ها در فرهنگ مردمی و در فرآیند ملت‌سازی است. با این همه، او در این مورد که تا چه حد این دیدگاه‌های متعصبانه را روشنفکران ایرانی به نقد کشیده یا رد کرده‌اند، بحثی واقعی ارائه نمی‌کند. نویسنده بر این باور است که تنوع فرهنگی حاصل از قرن‌ها وام‌گیری فرهنگی میان فرهنگ‌های مختلف منطقه نادیده گرفته شده است، آن هم به نفع دیدگاه برتری‌جویانه‌ای که ایرانیان را نژادی برتر از عرب‌ها، سامی‌ها و تورک‌ها اما پست‌تر از اروپاییان غربی نشان می‌دهد. با این حال او تأثیر شکل‌های «اصیل» و بومی قوم‌محوری، «نژادپرستی» و دیدگاه‌های متعصبانه را در ترویج الگوی آریایی به منزلۀ بنیانی برای مشروعیت بخشیدن به برتری ایرانی نادیده نمی‌گیرد.

او همچنین نشان می‌دهد که نظام آموزشی، ابزار مهمی در ترویج هویت همگن ملی و زبان مشترک است. از طریق نهادهایی اجتماعی مانند آموزش و پرورش (و رسانه ها) است که اسطورهٔ هویت ملی و نژاد به ذهن دانش‌آموزان القاء شده است. کتاب وزیری سهم مهمی در مطالعات «نژادی» و قومی دارد. این کتاب، اثری است منسجم و مستدل که می تواند ابزار مفیدی باشد برای درک نقش آموزش در القاء شرق‌شناسی به دانش آموزان شرقی در مدارس شرقی. این کتاب بنیان هویت ملی را به پرسش می‌گیرد، هویتی که افرادی نظیر او تجربه کرده بودند و زمانی بخشی از دیدگاه‌های بدیهی آنان در مورد جهان پیرامون‌شان بود.

@ilter
1.4K views22:00
باز کردن / نظر دهید
2022-01-25 05:15:59
Taş kırılır, tunç erir, ama TÜRKLÜK ebedidir.

@ilter
595 views02:15
باز کردن / نظر دهید
2021-12-20 16:08:51 ERMENİSTAN CUMHURİYETİ'NİN JEOPOLİTİK ANALİZİ

Dr. Ahmet AKTER
ahmetakter@gmail.com


Birinci Bölüm

İkinci Bölüm

@ilter
873 viewsedited  13:08
باز کردن / نظر دهید
2021-12-20 16:07:24 ERMENİSTAN CUMHURİYETİ'NİN JEOPOLİTİK ANALİZİ (2/2)

Dr. Ahmet AKTER
ahmetakter@gmail.com


Çatışma halinde olduğu Azerbaycan’ın son yıllarda hidrokarbon ürünlerinden kazandığı parayı ordu kurmaya ve silahlanmaya ayırması, Ermenistan’ın bölgede kendisini “güvenliksiz” hissetmesine neden olmaktadır. İki ülke yöneticileri rasyonel davranmazlar veya uluslararası barış yapıcı/koruyucular iki devlet arasındaki sorunu çözmezlerse Kafkasya’nın hassasiyeti artacak ve bölgesel belki de küresel barış aksayabilecektir.
Ermenistan’ın geleceği, Türkiye ile ilişkilerine bağlı olacaktır. Ermenistan’ın, bir an önce Türkiye ile ilişkilerini düzeltmesi kendisi için hayatiyet taşımaktadır. Türkiye ile ilişkilerini normalleştirmesi, Kafkasya’nın da huzuruna olumlu etki edecektir. NATO ve AB ile ilişkilerinin gelişmesi de Türkiye’ye bağlıdır.
Jeopolitik analiz göstermiştir ki; Ermenistan, bugünkü şartlarda bölgede tam bağımsız bir devlet olarak yaşama imkânlarına sahip değildir. Gerek içyapısı ve gerekse dış politikası açısından, daima birilerine muhtaç olacak ve olmaya mahkûmdur. Bulunduğu coğrafyanın etkisi ile hedef ülke konumunu koruyacaktır. Ermenistan’ın, yakın bir gelecekte varolan jeopolitik avantajlarını kullanmayı başarabilmesi olası değildir. Zamanla mevcut avantajlarını kaybetmesi de mümkün görünmektedir. Yakın gelecekte de yeni avantajlar yaratması mümkün değildir.
Türkiye için Öneri:
Jeopolitik olarak; Kafkaslar, Anadolu, Basra Körfezi ve Doğu Akdeniz bölgelerini kapsayan hinterland ile, jeoekonomik olarak ise; Hazar bölgesi hidrokarbon ürünleri, Anadolu'nun kaynakları ve Irak petrolleri bir bütünlük arz etmektedir. Bu jeopolitik ve jeoekonomik bölgelerdeki gelişmeler birbirlerinden soyutlanamaz.
Türkiye için hidrokarbon geçiş istikametlerinin getireceği ekonomik imkânlar kadar, ilgi ve etki alanları üzerinde siyasi nüfuz sahibi olmak açısından da Kafkasya son derece değerlidir. Hızlı büyümenin gerektirdiği enerjinin temini için çevredeki kaynaklardan optimum düzeyde yararlanırken, hidrokarbon zengini ülkelerin kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılmasından doğacak ve bir enerji köprüsü / terminali olmaktan sağlanacak ekonomik ve politik avantajları jeopolitik ve jeostratejik kazanca dönüştürmek gereklidir. Bunu başarabilmek için de Kafkasya’da etkin olmak önemli hedeflerden biridir. Bu kapsamda Ermenistan’ın jeopolitik etkisinin olumlu yönde kullanılması için çaba gösterilmelidir.
Bunun için Devlet destekli “Devlet Dışı Organizasyonlar (NGO)” teşkil edilerek, Türkiye’nin bölgedeki ağırlığının artmasına imkân veren bir siyasi ortam yaratılmalıdır. Bölgesel bir güç olarak Türkiye, Kafkasya’da ikinci derecede politikalar uygulamamalı, sorumluluklarından vazgeçmemeli, girişimlerde bulunmalı ve aktif politika uygulamak için beklememeli, dış politikada öngörülü (proaktif) yaklaşımlar sergilemelidir. Ermenistan’ı Türkiye’ye bağımlı hale getirebilecek coğrafi, ekonomik, askeri ve siyasi gücün mevcudiyetinden hareketle ilişkiler kontrollü bir şekilde geliştirilmelidir.

@ilter
632 views13:07
باز کردن / نظر دهید
2021-12-20 16:06:59 ERMENİSTAN CUMHURİYETİ'NİN JEOPOLİTİK ANALİZİ (1/2)

Dr. Ahmet AKTER
ahmetakter@gmail.com


Sıradan bir vatandaş için, bir ülkenin jeopolitik önemini kavrayabilmek maksadıyla uygulanabilecek en pratik yöntem, o ülkenin uğradığı saldırılar ve imzaladığı uluslararası anlaşmaların değerini anlamaktır. Ancak bu basit yöntemin aksine Ermenistan, jeopolitik ve jeostratejik önemine rağmen saldırıya uğrayan değil saldıran devlet konumundadır. Bunun en temel nedeni, tutacağı taraf konusunda kararsız kaldığı izlenimini vererek zafiyetlerini küresel güçlerin desteği ile kapatmayı becerebilmesidir. Ermenistan, jeopolitik ve jeostratejik öneminin farkındadır ve jeoekonomisi açısından taşıdığı zafiyeti, jeokültürel açıdan kapatmaya çalışmaktadır. İran ile ilişkileri ise, Azerbaycan’ın idealist faaliyetlerinden ve Küresel güçlerin İran’ı yalnız bırakma politikalarına karşılık İran’ın Ermenistan’a yaklaşmasının sonucunda gelişen ilişkilerdir. Ermenistan, Atlantikçilik ve Avrasyacılık anlayışlarının kesiştiği ve çatıştığı en önemli coğrafyayı temsil etmektedir. Küresel güçlerin Ermenistan’da ulaşabilecekleri başarı kendilerine büyük avantaj sağlayacaktır.
Nüfusun azalması Ermenistan için stratejik bir sorun oluşturmaktadır. Ayrıca milli güç unsurlarını da zayıflatmaktadır. Nüfusu ve dolayısıyla askeri gücü, Ermenistan’ın tek başına Kafkasya’nın sorunlu ortamında bugün sürdürdüğü politikaları devam ettirmesini sağlayamayacaktır. Askeri ittifaklara ve sürdürebilir ortaklıklara mahkûm bir devlet olmaktan kurtulamayacak olan Ermenistan, ekonomik özgürlüğünü de kazanamayınca modern bir sömürge haline dönüşmeye başlayacaktır. Bugün en hayati kaynakları ve ticari işletmelerini zaten elinden çıkarmak zorunda kalmıştır. Yakın gelecekte milli kimliği ve kültürü de tehdit altına girebilecektir. Ayrıca Asılsız Soykırım İddialarının, halka dehşet hisleriyle anlatılması ve küçük yaştan itibaren zorunlu bir eğitim olarak algılanması travmatik bir toplumun yaratılmasına yol açmıştır.
Ermenistan dışında yaşayan Ermeniler, Ermenistan’ın dış politikasında olduğu kadar iç politikasında da etkili olmakta ve Ermenistan’ın geleceğindeki belirsizliği önemsememektedir. Ermenistan, iç politikasında henüz denge sağlayamamış bir devlettir. Yolsuzluklar, adaletsizlik ve insan hakları ihlalleri güvenilirliğine gölge düşürmektedir. Komşularına karşı uyguladığı saldırgan dış politikasıyla, korku ve tedirginlik yaşamaktadır. Bu nedenle, Ermenistan dışında yaşayan Ermenilerin iç ve dış politikasını etkilemesi ve yönlendirmesine karşı koyamamaktadır.
Ekonomisinin büyümesine rağmen yoksulluk had safhada devam etmektedir. Ürünlerini pazarlara taşımakta da güçlük çekmektedir. Doğu ve Batı istikametlerini kullanamaması ve denize kıyısı olmaması, içine kapanık bir durum yaratmaktadır. Uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle stratejik kurumlarını da güçlü devletlere kaptırmıştır.
Ermenistan’ın, komşularından Türkiye ve Azerbaycan ile diplomatik ilişkisi bulunmamaktadır. Bu eksikliğini, sözde “soykırım” iddiaları ve abluka iddiaları ile Batılı devletleri etkileyerek gidermeye çalışmaktadır. Bugün, dünyada birçok ülkede Ermeni azınlık bulunmakta ve Ermenistan bu durumu etkili olarak kullanabilmektedir. Türkiye’den bakıldığında Ermenistan’ın, dünyada ve özellikle Türkiye’ye çevre ülkelerde aleyhte faaliyetler içinde olduğu görülmektedir. Türkiye’nin stratejik çevrelemesine aynı şekilde cevap vermeye çalışmakta, kısıtlı olarak da olsa başarılı olduğu anlaşılmaktadır.

@ilter
436 views13:06
باز کردن / نظر دهید
2021-11-16 23:40:02
Seni yok sayacaklar, sen daha çok var olacaksın.

Sezai Karakoç

@ilter
487 viewsedited  20:40
باز کردن / نظر دهید
2021-10-14 14:54:00
Fikri fakir olanın küfrü zengin olur.

Cihat Barış

کسی که فکرش فقیر باشد، کُفرش غنی می‌شود.

جیهات باریش

@ilter
758 viewsedited  11:54
باز کردن / نظر دهید